24 Eylül 2014 Çarşamba

İlk IRONMAN Yarışı; Hedef ve Parkur Nasıl Seçilir?

Ben ilk IRONMAN yarışıma katılmaya karar verirken hatta o yarışı seçerken, aslında seçmedim =) . Öyle bir opsiyonum yoktu. Hep aklımda yapmak vardı ve çok acemiydim. Bir Nisan sabahı, Düz ve Hızlı olan, daha önce abilerimizin yarıştığı ve tavsiye ettiği IRONMAN 70.3 Antwerp için antrenman yaparken, bir anda gaza gelip sevgili ilham kaynağım ve abim Oğuz Omur'a tamamen "yok olmaz" cevabını verecek diye beklediğim şu mesajı attım; "Abi selam, şuan kayıtlar kapalı olmasaydı kesin sizinle Frankfurt'a gelirdim".. Tabii Oğuz abinin bana gitmek istiyorsan diye başlayan mailini görünce önce şok olup üzerine, erkekliğe bok sürmemek adına, yan kuruluşlardan ekstra para ödeyerek aldığım slot hakkı ile ilk Full IRONMAN yarışıma kayıt olmuş halde buldum kendimi =) .



Peki siz nasıl karar vereceksiniz?

Aslında çok kolay. ironman.com üzerinden istediğin yarışa kayıt olabilirsin. Ama tabii ki siz böyle yapmayın =). Bana genelde "ne lazım?" ve "IRONMAN olmak için ne yapmak lazım" soruları geliyor. Cevap basit; Zaman ve Maddi durum yeterliliği. Öncelikle bu işe ne kadar zaman ayıracağınız-ayırabileceğiniz çok önemli. Tüm hedefler buna göre belirlenmeli. Tabii ki Antrenman geçmişiniz, Sportif geçmişiniz, Kondüsyon durumunuz, Teknik bilgileriniz Hedef belirlemede çok önemli kriterler.

Öncelikle kısaca IRONMAN'i tanıyalım;




Bildiğiniz gibi 2 ayrı mesafe var yarışlarda. Genelde Full ironman ya da Half ironman diye telafuz edilir. Ama asıl isimleri IRONMAN ve IRONMAN 70.3 dür. IRONMAN; Yüzme 3800m, Bisiklet 180km, Koşu 42.195m'den oluşan bir dayanıklılık yarışıdır. Bu mesafeleri Mil'e çevirip toplarsak 140.6 mil edecektir. Bunun tam yarısı olan mesafede yapılan yarışlarda mesafe 70.3 mil olacaktır. Bu sebeple IRONMAN 70.3 denmektedir. 

IRONMAN yapmaya nasıl başlanmalı?


Günümüzde, hiçbir Sprint veya Olimpik Triatlon yarışı koşmadan direk IRONMAN yarışlarına katılan arkadaşlarımızı görmekteyiz. Kişisel tavsiyem, öncelikle mutlaka 1-2 tane sprint ve olimpik mesafe yarışlara katılıp, o ortamı solumanız ve tecrübe sahibi olmanız. Yüzmeden çıkınca nasıl bir his yaşıyorsunuz?, Bisiklet sonrası Koşu ne demek? vs vs. Sonuçta herhangi bir IRONMAN yarışına otel,uçak,kayıt derken minimum 1500 euro para ödeyeceksiniz. Sizi yarış dışında bırakacak ya da zamanınızı etkileyecek bir deneyimi orada yaşamak istemezsiniz. Ayrıca bu yarışlarda kendi performansınızı bir nebze olsun görüp, gereksiz hırslara kapılmadan doğru hedefler belirleyebilirsiniz. 

Gelelim Parkur Seçimine

Genelde ilk defa yapacak olan herkes "En Kolay Parkur" 'u arar. Ve özellikle Bisiklet parkurunun eğim grafiğine bakar. Tabii ki hızlı parkur vardır ama bana göre kolay parkur yoktur. Sadece daha zoru vardır. Örneğin Avrupa'da yapılan 11 IRONMAN yarışından Lanzarote ve Wales yarışlarının ne kadar zorlu tırmanışları olduğunu, Avusturya'nın bisiklette 1600m toplam tırmanışa rağmen hızlı bir parkur olduğunu, Kalmar'ın dümdüz olmasına rağmen aşırı rüzgarlı olmasından dolayı yıpratıcı olduğunu biliyoruz. Nice parkurunun meşhur tırmanışlarını, Mallorca'nın keza öyle tırmanışlı olduğunu, Kopenhag'ın ve Barselona'nın rüzgarlı ve mevsimsel olarak yağışa çok meyilli olduğunu, İsviçre'nin 35-38 dereceyi bulan sıcaklıklara çıkabildiğini, ve bisiklette son 2 km kala çok sert bir tırmanış olduğunu gibi sayabileceğimiz bir çok şeyi biliyoruz. Keza Yüzme etabında açık deniz, göl, tek tur-çift tur, kara geçişi gibi zorluğu değiştiren birçok etken var. Mesela Kalmar açık deniz olmasına rağmen parkur çok dolaşmalı, ama tadı çok tuzlu olmayan bir suya sahip ve startta diğer yarışlara nazaran çip okunduğu anda zamanınız işliyor. Avurturya'da ise tatlı ve içme suyunda yüzüyorsunuz. Ama son 1 km kanala girip çamurlu suda yüzmeniz gerekiyor ve startta tek bir korna ile 2000 kişi aynı anda çamaşır makinasına dalmış gibi yarışa başlıyorsunuz. Gördüğünüz gibi aslında kolay parkur yok, sadece diğerlerinden daha kolay sayılabilecek parkurlar var. Allah aşkına söylesenize 180 km bisiklete binip üzerine maraton koşmanın neresi kolay olabilir ki? Hele ki o maraton yükseltiye sahip bir parkurdaysa? Ya da 35 derecede bir havada koşmak zorunda kalırsan?

Şimdi sıralamak gerekirse;
  • Seçeceğiniz yarışın tarih uygunluğu,
  • Seçeceğiniz yarışın ulaşım kolaylığı,
  • Parkur detayları,
  • Kullanılan para birimi, bütçe,
  • Otel fiyatları,
  • Tek gitmek istemiyorsanız sizinle gelebilecek olanların tarih uygunluğu,
gibi önemli maddeler var. 
  • Sezona ne zaman başlayabileceksiniz?
  • Aileniz sizinle gelip tatil mi yapacak?
  • İş durumunuzdan dolayı yarışa gideceğiniz zaman müsait misiniz?
  • Yaşadığınız yerin mevsimi yarıştan önce en az 2-3 ay size uzun Bisiklet-Koşu antrenmanı yapmaya izin verecek mi?
  • Bütün bir yazı antrenman ile mi geçirmek mi istersiniz yoksa yaz başı yapayım, bitsin, tatil bana mı kalsın dersiniz?
gibi aslında daha önemli olan soruları da yarış seçmeden önce cevaplamak gerekiyor. Şimdi etap etap sizlere bu kararları açıklamaya çalışacağım.

1. Yarışa hazırlanabileceğiniz yeterli zaman


Yeterli altyapıya sahipseniz ortala 4-6 ay civarı yarışa özel antrenman ile hazırlıkları tamamlayabilirsiniz. Ama asıl soru ilk defa yapanlar için sorulması gerekiyor. Eğer hiç bir triatlon tecrübeniz yoksa en az 8-9 aylık bir süre koymanız lazım önünüze. Bu süreçte 1-2 Kısa mesafe hatta imkanınız varsa 1 tane 70.3 yarışına girerek yarışma mesafelerinizi arttırmanız çok iyi olacaktır. Eğer 1 önceki sezon triatlon yaptıysanız 6 aylık bir hazırlık süreci size yarışı bitirmekte yeterli olacaktır. Tabii ki bu 6 ay öncesinde hiç antrenman yapmadan yatıp son 6 ayı beklemeden, gereken teknik, kuvvet, denge ve kondüsyon antrenmanlarını yapmanız gerekmektedir. Bu süreçte malzeme eksiklerini giderip özellikle son 3 ayda mümkün olduğunca çok yarışacağınız malzemeler ile antrenman yapmanız size yarış sırasında çok büyük rahatlık sağlayacaktır. İş durumlarınız da çok önemli diğer yandan. Mesela öğretmen iseniz nisan-mayıs aylarında uzun antrenmanları yapmanıza olanak yoktur. Bu sebeple seçeceğiniz yarış yaz başından itibaren en az 2 ay sonra olmalıdır.Şimdi kağıt kalemi alın elinize ve kendi antrenman durumunuzu, olanaklarınızı, yeterliliklerinizi içtenlikle yazmaya başlayın. Unutmayın burada bir öğretmeni ya da iş yerinizdeki müdürünüzü kandırmıyor ya da birşeye ikna etmeye çalışmıyorsunuz. Burada önemli olan sizin sağlığınız ve o yarıştan verim almanız. O yüzden tüm bilgilerinizi kendinize en acımasız halde yazın.
Bu sayede bir çok yarışı sırf Tarihleri-Yeterliliğiniz vs vs yüzünden eleyerek işe başlamış olacaksınız. Bu tarihleri eledikten sonra ironman.com üzerinden, bu linke tıklayarak , dünya haritasının altındaki sıradan, 2014-2015 sezonununda hangi aylarda yarışmaya müsait olduğunuzu işaretleyin. Ve işte karşınızda potansiyel size uygun yarışlar. Ama daha bitmedi tabii. Şimdi aşağıdaki maddeleri de yerine getirmeye başlıyoruz.

2. Kişisel Özellikleriniz

Bazılarımız vardır hamster gibi pistte koşmayı sever, bazılarımız vardır 2 tur bile aynı parkurda koşsa sıkıntıdan patlar. Bazılarımız vardır Kartepe'ye tırmanmaktan deli gibi zevk alır, ama tam tersine 300m tırmansa eziyet gibi hissedenlerimiz vardır. Bazılarımız yunus gibi yüzerken, benim gibi ilk yarışında kurbağa ayak serbest kol yüzmeye çalışanlarımız vardır. Şimdi bu özelliklerimizi de kağıda yazıyoruz. Mesela Nice'de bisiklet tek tur ama çok tırmanışlı. İniş tekniğiniz yoksa ya da inerken korkuyorsanız size çok uygun değildir. Onun yerine Kalmar daha uygun olabilir çünkü hiç teknik olmayan bir parkur. Avusturya'da koşu 2 tur ve bence çok daha zevkli ve motive edici, ama Frankfurt'ta 4 tur. Eğer ilk yarışınızda sadece Finish görecek kadar kendinize güveniyorsanız ve hızlarını 14-15 saat civarı gelebilecek kapasitede ise Frankfurt çok tehlikeli bir yarış çünkü Cut-Off yani yarışın resmi bitiş zamanı 15 saat. Fakat Avusturya 17 saat. 

3. Bisiklette Eğim Grafikleri; 

Bazı yarışlarda çok ciddi tırmanışlar bulunur, bu demektir ki çokta iniş olacaktır. Avrupa'nın popüler parkurlarından Nice'de çok sağlam ve uzun ve bir o kadar teknik iniş bulunmakta. Hele birde yağmur yağarsa iyice teknik olup kaza riskini arttıran bir zorlukta. Alttaki eğim grafiğinden anlayacağınız gibi Lanzarote bisiklet parkuru da ciddi eğimlere sahiptir.




Bu resimden anlayabileceğiniz gibi çok güzel bir manzarası olsa da o dağlara tırmanmak gerçekten çok zorludur eminim.




Siz tırmanışlarınıza güvenmiyorsanız, o zaman alttaki Kalmar gibi dümdüz parkurlar da bulunmakta; tek çıkacağınız yer bu köprünün ortasındaki yükselti.

Bu noktada az önce bahsettiğim gibi kişisel becerilerinizi ön plana koyup Bisiklet etabında nasıl bir parkur size uygun bunu belirleyip opsiyonlarınızı daraltmaya başlayın. Neredeyse tüm özelliklerimizi yazdık ve artık yarışımızı belirleme zamanımız geldi. Şimdi size örnek bir yarışmacı profili çizip ona ilk yarışını seçeceğim kısaca.

  • Öğretmen
  • ilk IRONMAN yarışı
  • Yüzmede iyi seviyede
  • Bisiklette çok güçlü ama teknik becerisi zayıf ve inişleri yapamıyor
  • Koşuda hızlı ve iyi seviyede
  • Daha önce 2 sene Triatlon yapmış ve 70.3 yarışmış
Şimdi ilk etapta Öğretmen olduğu için uzun antrenmanlara Haziran gibi başlayabilecek, Bu sebeple yarış tarihlerini Ağustos-Eylül olarak işaretliyoruz. Yüzmede sıkıntı olmadığı için bir sorunumuz yok ama Bisiklet önemli. İnişlerde sorun yaşadığımız için o opsiyonları da eliyoruz. Ve karşımıza tek opsiyon olarak IRONMAN Kalmar çıkıyor. 
Hemen ikinci bir profil yaratalım, bu sefer tecrübeli birisi olsun;

  • Seyahat sorunu yok
  • Yüzmesi iyi
  • Bisikleti en iyi branşı ve çok iyi bir tırmanışcı ve inişci
  • Koşuda ortalama bir efora sahip
  • Yaş grubunda belli bir hedefi var, örn; ilk 50 ye girmek olsun
  • Bu sezon 2 Full, 1 Half mesafe yarış koşmayı planlıyor
Öncelikle 3 yarış planlaması olduğu için bunların arasına 2-3 aylık periyotlar koyarak takvimde aylarımızı belirliyoruz. Kış sonrası uzunlara Mart ayı gibi başlanabileceğini öngörürsek ilk yarışımız Nisan sonu ve Mayıs olabilir, sonraki Temmuz-Ağustos ve bir sonraki Eylül-Ekim. Burada önemli olan Full öncesi yaklaşık 6 hafta önceye 1 Half koymak çok verimli oluyor. Hemen listemizi işaretliyoruz. Sonrasında  hemen yan sekmeden Tırmanış Parkurlarını seçiyoruz. Sonuçta bize uygun ve rakiplerimiz ile fark yaratabileceğimiz bir bisiklet parkuru seçmemiz lazım. Tüm sonuçları yazınca ilk yarışımız Lanzarote olarak karşımıza çıkıyor, Çünkü diğer opsiyon olan Avusturalya Nisan başı olduğu için çok erken bir tarihte kalıyor ve uzun antrenmanlar için Türkiye şartlarında yeterli zaman kalmıyor, tabii Alanya veya Antalya'da yaşamıyorsanız =). Sonrasında ikinci Full yarışımızı belirliyoruz. Bunun için arada 1 Half koşacağımızı öngörürsek en az 4-5 ay koymak lazım. Hem vücudumuzun dinlenip yeniden performans gösterebilmesi hem de sakatlanmamak için. Bu sefer karşımıza Bisiklet etabının zorluğuna göre Wales ve Mallorca çıkıyor. İki yarışta seçilebilecek tarihlerde. Tabiki Amerika kıtasında yarışlar var. Onları kişisel olarak değerlendirebilirsiniz. Biz Mallorca'yı seçelim. ve ardından 6-8 hafta geriye doğru bir 70.3 yarışı bulalım. Opsiyonlarımız Wiesbaden ve Zell am See-Kaprun olarak karşımıza çıkıyor. Yine ikisi de bize uygun yarışlar. Ben kişisel olarak yarışıma yakın olsun ve performansımı test edebileyim diye Zell am See'yi seçerdim. Ve sonuç olarak 3 yarışımı belirledim; Lanzarote-Zell am See-Mallorca.


Sizlere kısaca bir yarışa nasıl karar vermelisin bunu anlatmaya çalıştım. Mutlaka eksik kalan bilgiler vardır. Kişisel sorularınız olursa bana çekinmeden iletin, elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...


1 yorum: