20 Ağustos 2015 Perşembe

Babalar Gününe..



Bu yazı Baba olmama yaklaşık 15 gün kala sizler için güncellenmiştir.

Hayallerinin peşinden koşmak mı, Hayal diye düşündüğün şeye sarılmak zorunda olmak mı? Bir çok kişi inkar etse de %90 ımızın içinde arabesk bir parça var. Nedense onunla hiç yüzleşemiyoruz. Peki yüzleşsek ne kaybederiz? Kaç taneniz Allah için arabada tek kaldığında tüm camları kapatıp bağıra çağıra 90 larda dinlediğimiz şarkıları söylemiyoruz. Ya da radyoda denk geldiğinizde sesini açmıyorsunuz? Çok şanslı bir kesim haricinde bir çoğumuz orta direk denen sınıfta değil miydik? Sabah uyandığınızda yastığınızın başında cırt cırtlı esem sport ayakkabı görünce sevinçten kaç tanemiz ağlamadı? Yıkanma günümüzün Pazar olmadığını inkar edebilir misiniz? Oyuncak mı? biz mahallede inşaatın 15'lik çivileri ile yere saplama oynardık, inşaat önlerine yığılan kum yığınının içine kumdan kaleler yapmaya çalışırdık. Bir kenarında deşmeye başlar diğer tarafa tünel açmaya çalışmak en büyük eğlencemizdi. Az bir yağmur yağsa yerden ıslanmış toprak alıp, çamur hamuruna dönüştürüp, onunla şekilli şekilli arabalar yapmadık mı? Ya da sadece ben mi hatırlıyorum bunları Allah aşkına!?



Benim dönemimin çocuklarının şimdi çocukları olmaya başladı. Hepsi birer ebeveyn, anne baba oluyorlar. Beni en çok üzen şey ise şu söylemler "Jimnastiğe verdik olmadı, Tenise yolladım sevmedi, Havuza attım yüzmedi, şimdi Kemana başladık abisi, bakalım sevecek mi!??" Hangi birimiz böyle büyüdük? Tamam kabul, günümüz şartlarına göre bir çok ebeveyn gayet iyi maddi imkanlara sahip. Ama bu, çocuklara bu kadar bolluk, şımarıklık seviyesinde "olmadı-tutmadı" yaparak olmamalı.

Ben isteyerek Kürek sporcusu olmadım. O an seçenek olarak sadece o vardı. Evet seçmelerine gittim ama kendim gittim. Ailem kolumdan tutup götürmedi denemem için. Takıma girdikten 2 ay sonra duyan duydu. Ve orada başarılı olmak tek opsiyonumdu. Diğerlerini düşünmek bile istemiyordum ve bu sayede bir yerlere gelebildim. Ona tutundum ve hiç bırakmadım. Tüm olumsuzluklar, sen yapamazsın beceremezsin lere rağmen devam ettim. Fiziki dezavantajıma rağmen yılmadım. Ama kendi kaderimi, kariyerimi kendim seçtim. Şimdi bir aynaya bakıp, düşünüyorum, olduğun yeri ve pozisyonu. Ailem beni, olduğum ve sevdiğim işi yapmam yerine, şu an en sevmediğim şeyi bana yaptırmış olsaydı. Emin ol bu kadar mutlu ve hayata tutunmuş olamazdım. Hatta her başım sıkıştığında "ama bunu, bu işi ben seçmedim ki, amaaan ne olursa olsun" demeye başlama opsiyonum olurdu.

Siz bana bakmayın, ne yapmak istiyorsanız tabii ki onu yapın. Taze bir BABA adayı olarak bu kendime ileride bir not olarak kalacak. Zamanı gelince inşallah okumak zorunda kalmam..

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder